İçeriğe geç

İcma ve kıyas ne demek ?

İcma ve Kıyas: Toplumsal Güç İlişkileri ve İktidarın Dinamikleri

Günümüzün siyasal düzeninde güç, sadece ekonomik veya askeri araçlarla değil, aynı zamanda toplumsal ve ideolojik yapılarla da şekillendirilir. Bu bağlamda, güç ilişkileri ve toplumsal düzen arasındaki bağlantıyı anlamak, sadece siyaset bilimcilerinin değil, tüm bireylerin düşünmesi gereken bir konu olmalıdır. Peki, bu bağlamda İslam hukukunda önemli iki kavram olan icma ve kıyas bize ne anlatıyor? Bu kavramlar, sadece dini bir temele dayanan hukuk düzenlemeleriyle sınırlı değildir; aynı zamanda iktidar, kurumlar, ideoloji ve vatandaşlık ilişkilerini nasıl şekillendirdiği üzerine de önemli ipuçları sunmaktadır.

İcma ve Kıyas: İslam Hukukunda Güç ve Toplumsal Düzenin Temelleri

İcma, Arapça kökenli bir kavram olup, “toplumsal mutabakat” veya “ortak görüş” anlamına gelir. İslam hukukunda, bir mesele hakkında alimlerin ortak kararına dayanan bir kaynak olarak kullanılır. Kıyas ise, bir benzetme yoluyla yapılan hukuki çıkarım anlamına gelir. İslam hukukunun temel kaynakları olan Kur’an ve Hadis’e dayanmayan durumlar için bu iki kavram, dini ve toplumsal düzenin oluşumunda önemli bir yer tutar. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, icma ve kıyasın yalnızca hukuki bir mesele olarak algılanmaması gerektiğidir. Her ikisi de toplumsal normların, iktidarın, kurumların ve ideolojilerin nasıl şekillendiğine dair derin bir etkiye sahiptir.

İktidar, İdeoloji ve Güç İlişkileri: Erkeklerin Stratejik, Kadınların Demokratik Bakış Açısı

Günümüz siyasetinde, iktidar yalnızca devletin ellerinde bulunan bir güç değil; aynı zamanda toplumda çeşitli aktörler arasında dağıtılmış ve farklı ideolojilere dayalı bir ilişki biçimidir. Erkekler, tarihsel olarak stratejik ve güç odaklı bir bakış açısına sahip olmuş, toplumda daha çok güç ilişkileri üzerinden hareket etmiştir. Bu, siyaset kurumlarında, bürokraside ve hatta toplumun daha küçük birimlerinde dahi görülmektedir. Erkeklerin güç elde etme çabaları, daha çok toplumun “görünmeyen” alanlarında varlık gösteren güç dinamikleriyle ilişkilidir.

Kadınlar ise, demokratik katılım ve toplumsal etkileşim üzerinden toplumu dönüştürmeye odaklanan bir bakış açısına sahiptir. Kadınların siyasete katılımı, toplumsal etkileşimleri ve birbirleriyle kurdukları ilişkiler, iktidarın daha insan odaklı ve kapsayıcı bir biçimde işlemesine olanak tanıyabilir. Kadınlar, toplumda daha eşitlikçi ve adaletli bir düzen arayışıyla toplumsal değişimi savunmuşlardır. Bu bağlamda, icma ve kıyas kavramları, toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin ortadan kaldırılması adına önemli bir araç olabilir.

İcma ve Kıyas: Güç, İktidar ve Toplumsal Düzenin İnşasında Aracılar

İcma ve kıyas, toplumsal düzenin ve hukukun şekillendirilmesinde önemli rol oynayan araçlardır. İcma, toplumsal bir mutabakatı ifade ederken, kıyas ise geçmiş deneyimlere dayanarak geleceğe yönelik çıkarımlar yapmayı sağlar. Bu bağlamda, her iki kavram da sadece dini bir hüküm koymak için değil, toplumsal düzene dair stratejik kararlar almak için de kullanılır. İslam hukukunda bu iki kavram, toplumsal yapının güç ilişkilerini şekillendirirken, aynı zamanda bireylerin rolünü, toplumun ideolojik temellerini ve iktidarın nasıl işlediğini derinden etkiler.

Toplumsal Düzen ve Kadın-Erkek Eşitliği: İcma ve Kıyasın Etkisi

Erkeklerin güç odaklı bakış açıları ve kadınların demokratik katılım arayışları, toplumun şekillenmesinde önemli etkilere sahiptir. İcma, erkeklerin çoğunlukla sahip olduğu stratejik bakış açısını pekiştirebilirken, kıyas ise toplumsal düzenin yeni normlarla şekillenmesine olanak tanıyabilir. Kadınların, kıyas yoluyla eşitlikçi bir toplumsal düzeni savunması, erkeklerin stratejik gücünü dengede tutma amacı güdebilir. Peki, bu iki kavram arasında bir denge kurmak, iktidarın sadece elit bir sınıfın değil, tüm toplumsal kesimlerin ortak bir ürünü olmasını sağlayabilir mi?

Sonuç: İcma ve Kıyas Üzerinden Yeniden İnşa Edilen Toplumsal Güç Dinamikleri

İcma ve kıyas, toplumsal düzenin yeniden şekillendirilmesinde sadece hukuki birer araç değil, aynı zamanda güç dinamiklerinin nasıl işlemesi gerektiğine dair derin bir mesaj taşır. İktidar, toplumsal cinsiyet, kurumlar ve ideoloji arasındaki ilişkiyi anlamadan, bu kavramları doğru bir biçimde kavrayabilmek zordur. Erkeklerin stratejik bakış açıları ile kadınların toplumsal etkileşim ve demokratik katılım arzusu arasında nasıl bir denge kurulacağı, gelecekteki toplumsal ve siyasal yapının nasıl şekilleneceğini belirleyecektir. Toplumun geleceğini inşa etmek için bu sorulara cevap aramak ve bu dinamikleri anlamak, her bireyin sorumluluğudur.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ahmet Başbey Bülent Kent