İçeriğe geç

İrtica ne demek islam ?

İrtica Ne Demek? İslam’da Antropolojik Bir Perspektif

Kültürlerin Çeşitliliği: Bir Antropoloğun Davetkâr Girişi

Kültürler, bir toplumun tarihini, inançlarını, değerlerini, ritüellerini ve sembollerini taşıyan dinamik yapılar olarak insan yaşamını şekillendirir. Antropolog olarak, dünyanın dört bir yanındaki toplumların nasıl farklı inanç sistemlerine sahip olduğunu, bu inançların toplumsal yapıları nasıl oluşturduğunu ve kimliklerin bu yapılarla nasıl şekillendiğini anlamak, en büyük merakım. İnsanların kendi kültürel bağlamlarında anlam kazandırdıkları kavramlar, çoğu zaman evrensel bir bakış açısıyla anlaşılmayabilir.

Bugün, bu yazımda, İslam’da önemli bir kavram olan irticayı antropolojik bir perspektiften inceleyeceğiz. İrtica, kelime olarak “geri dönme” anlamına gelse de, toplumsal ve kültürel bağlamda çok daha derin bir anlam taşır. İrtica, özellikle toplumsal yapılar, kimlikler, ritüeller ve semboller üzerinden analiz edilebilir. İslam’ın tarihsel süreçlerinde bu kavram, hem toplumsal hem de dini bağlamda önemli bir yer tutmuştur.

İrtica ve Toplumsal Yapılar

İrtica, Arapça kökenli bir kelime olup, “geri dönme” veya “geriye gitme” anlamına gelir. Ancak İslam toplumlarında, özellikle modernleşme ve toplumsal değişim süreçlerinde, bu kavram farklı bir yük taşır. İrtica, genellikle toplumsal yeniliklere veya reformlara karşı bir duruş olarak tanımlanır. Antropolojik olarak bakıldığında, irtica, bir toplumun mevcut toplumsal yapısının değişmesiyle ilgili bir kaygıyı yansıtır. Yani, irtica, geleneksel değerlerin ve normların korunmasına yönelik bir tepki olarak da anlaşılabilir.

Toplumsal yapılar, insanların yaşamlarını düzenleyen kurallardan ve ritüellerden oluşur. İslam toplumlarında, geleneksel değerler ve dini öğretiler, toplumsal yapının temelini oluşturur. Bu yapılar, özellikle ritüeller, semboller ve kimlikler üzerinden şekillenir. İrtica, toplumsal yapıyı tehdit eden bir değişimle karşılaşıldığında, bu yapıların korunmasını isteyen bireylerin tepkisi olarak ortaya çıkar.

Örneğin, İslam’ın erken dönemlerinde, toplumsal yapılar genellikle dinin belirlediği sınırlar içinde şekillendi. İslam’ın kutsal metinleri ve öğretileri, bu toplumların kimliklerini ve değerlerini belirlerken, toplumdaki bireyler de bu normlara uyum sağlamak zorundaydı. Ancak modernleşme ile birlikte, toplumsal yapılar değişmeye başladığında, irtica, bu değişimlere karşı bir direnç olarak ortaya çıkabilir. Bu, sadece bireylerin değil, toplumsal grupların da kimliklerini koruma çabasıdır.

Ritüeller, Semboller ve İrtica

Ritüeller ve semboller, bir toplumun inançlarını ve değerlerini simgeleyen önemli araçlardır. İslam toplumlarında, ritüeller ve semboller, dini inançların pratiğe dökülmesinde ve toplumsal düzenin korunmasında kritik bir rol oynar. Namaz, oruç, hac gibi ritüeller, bireylerin dini kimliklerini pekiştiren temel pratiklerdir.

Antropolojik açıdan baktığımızda, ritüeller ve semboller sadece dini bir anlam taşımaz; aynı zamanda toplumsal bağları güçlendiren, toplumun kolektif kimliğini oluşturan unsurlardır. Bu bağlamda, irtica, toplumsal yapıları tehdit eden yenilikçi fikirlerin, semboller ve ritüeller üzerinden karşılık bulmasını engelleyen bir duruş olarak tanımlanabilir.

Örneğin, bir topluluk, geleneksel dini sembollere ve ritüellere sıkı sıkıya bağlı olduğunda, bu sembollerin bozulması veya değiştirilmesi, toplumsal huzursuzluğa yol açabilir. Bu durum, irticayı bir toplumsal korunma mekanizması olarak işlevsel kılabilir. İrtica, değişen toplumsal koşullara karşı bir savunma mekanizmasıdır; semboller ve ritüellerin değişmesi, eski değerlerin kaybolması korkusuyla karşılanabilir.

Kimlikler ve İrtica: Birey ve Toplum Arasındaki Gerilim

Kimlikler, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde toplumsal yapıları belirleyen temel bileşenlerden biridir. İslam toplumlarında, bireylerin dini kimlikleri, toplumdaki yerlerini belirler. Toplumsal kimlikler, yalnızca bireylerin içsel dünyalarını değil, aynı zamanda toplumun dış dünyayla olan ilişkisini de şekillendirir.

İrtica, genellikle kimliklerin korunmasına yönelik bir tepki olarak da ortaya çıkabilir. Toplumlar, kendi kimliklerini değişen koşullara göre yeniden inşa etmekte zorlanabilir. Modernleşme, küreselleşme ve teknolojik gelişmeler gibi faktörler, kimliklerde bir belirsizlik yaratabilir. Bu belirsizlik, özellikle geleneksel kimliklerin savunulmasında bir tepkiye yol açar. Bu noktada, irtica, bireylerin ve toplulukların kendi kimliklerini koruma çabası olarak ortaya çıkar.

Toplumsal yapılar ve kimlikler arasındaki gerilim, bireylerin içsel dünyasında da yansımalar yaratabilir. İslam’daki geleneksel değerlerin ve ritüellerin korunması, bazen bireyler arasında kimlik çatışmalarına yol açabilir. Bu çatışmalar, toplumsal düzeyde irtica olarak kendini gösterir. İrtica, yeni kimlikler ve değerler inşa edilmeye çalışıldığında, eski kimliklerin ve değerlerin savunulması anlamına gelir.

Farklı Kültürel Deneyimlerle Bağlantı Kurmak

İrtica, sadece bir toplumu değil, tüm insan topluluklarını etkileyen derin bir olgudur. Kültürel çeşitliliğin bir sonucu olarak, her toplumun irtica kavramına verdiği tepki farklı olabilir. Diğer kültürlerde de benzer direnç gösterileri ve toplumsal yapıları koruma çabaları görülebilir. Bu, bir toplumun dinamiklerini ve toplumsal yapısının nasıl evrildiğini anlamamıza yardımcı olur.

Kültürler arası karşılaştırmalar yaparak, insanların toplumsal değişimlere nasıl tepki verdiğini daha iyi anlayabiliriz. İslam’daki irtica olgusu, sadece bir dini duruş değil, aynı zamanda toplumsal yapıyı koruma çabasıdır. Bu çaba, benzer şekilde başka kültürlerde de toplumsal değişimlere karşı bir direnç şeklinde görülebilir.

Sonuç: İrtica ve Toplumsal Değişim

İrtica, İslam toplumlarında toplumsal yapıları koruma çabası olarak önemli bir yer tutar. Ritüeller, semboller ve kimlikler üzerinden şekillenen bu kavram, toplumların değişimlere karşı geliştirdiği bir savunma mekanizmasıdır. Kültürel çeşitlilik, irticayı yalnızca bir İslam olgusu olarak değil, tüm insanlık deneyiminin bir parçası olarak anlamamıza olanak tanır. Bu, farklı toplumların tarihsel, kültürel ve toplumsal bağlamlarını derinlemesine anlamak için bir fırsattır.

8 Yorum

  1. Umut Umut

    “İltica” kelimesi, ” sığınma, bir kişinin başka bir ülkeye veya güvenli bir yere korunma talebiyle başvurması ” anlamına gelir. Genellikle savaş, zulüm, baskı, siyasi sebepler ya da can güvenliği tehlikesi gibi nedenlerle kişinin kendi ülkesini terk ederek başka bir ülkeye sığınma talebinde bulunmasını ifade eder. İltica Kelimesinin Anlamı Nedir? İstanbul Üniversitesi Uzaktan Eğitim Sertifika Programları iltica-nedir-iltica-kelimesinin-…

    • admin admin

      Umut!

      Fikirleriniz yazının kapsamını genişletti, teşekkür ederim.

  2. İnci İnci

    Türkçede «aksülâmel», «aksi tesir», «tepki», ve sosyal plânda «irtica», « gerilik » kelimeleri ile karşılanmaktadır. Muhammed (sav)’in irtihalinden sonra ortalık karıştı. Bulanık su da balık avlayanlar çok olur hesabı, henüz İslam’ı içine iyice sindiremeyen bir kısım fert ve topluluklar ferdî veya kabilecilik bağımsızlık hareketlerine giriştiler . İslam Tarihinde bu hareketlere “irtidat ve irtica” ya da “ridde olayları” denilmektedir. HZ. EBU BEKİ R DÖNEMİNDE BAĞIMSIZLIK HAREKETLERİ …

    • admin admin

      İnci! Değerli yorumlarınız, yazıya metodolojik bir düzen kazandırdı ve çalışmanın akademik niteliğini pekiştirdi.

  3. Zeki Zeki

    Türkçede «aksülâmel», «aksi tesir», «tepki», ve sosyal plânda «irtica», «gerilik» kelimeleri ile karşılanmaktadır. Umumî manâsı geriye doğru harekettir . Siyaset biliminde gericilik veya irtica, çağdaş toplumda bulunmayan, olumlu özelliklere sahip olduğuna inandığı statüko öncesine (toplumun önceki siyasi durumuna) dönüşü destekleyen siyasi görüşlere sahip siyasi görüştür.

    • admin admin

      Zeki!

      Saygıdeğer katkınız, yazının mantıksal bütünlüğünü artırdı ve konunun daha net aktarılmasını sağladı.

  4. Ayla Ayla

    Türk siyaset literatüründe önceleri geriye dönüşü, daha sonra bilhassa mevcut düzeni dinî esaslara dayandırmayı amaçlayan düşünce ve eylemler için kullanılan bir terim . II. Abdülhamid’in tahttan indirilmesiyle sonuçlanan askerî isyan. İrtica’ nın sözlük anlamı hemen bütün sözlüklerde “geri dönme, geri dönücülük, eskiyi isteme” şeklindedir . Buna bağlı olarak “irtica hareketi” de, “yeni kurulan bir düzeni beğenmeyerek, eski düzene dönmek için girişilen eylem” diye tanımlanmaktadır.

    • admin admin

      Ayla!

      Kıymetli katkınız, yazının bilimsel değerini yükseltti ve daha güvenilir bir kaynak olmasına katkıda bulundu.

Ayla için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ahmet Başbey Bülent Kent